Kitap Önerileri 5- Yalnızlar

                                                                



   YALNIZLAR


Tarık Buğra, Devlet Tiyatroları'nda oynanmakta olan Akümülatörlü Radyo'nun kırk yıllık hikayesini, bu tiyatronun broşüründe anlatırken şöyle yazıyor:

''Akümülatörlü Radyo benim ilk eserimdir. Ona bir amatörün ilk eserine verebileceği taptaze dikkatleri, gözlemleri, içtenliği ve duygu, düşünce birikimlerini koymaya çalıştım. Şehir Tiyatrosu'ndan geri çevrilince insanlarını roman'a döktüm. Ortaya YALNIZLAR çıktı. Bu roman 1948'de Çınaraltı Dergisi'nde yayımlandı.''

Ve ekliyor, 
''Altın çağında gençliğinde çektiği yoklukların bir toplum düşmanlığına dönüşmesini önleyen, ama iyi niyetlerinin tepkilerini sertlikten kurtaramayan Doktor Rıza..
çürümelere karşı hayatın savunucusu Rıza!

''Onun ölümle karşıya getirip hayata yeniden kazandırdığı genç kız.. tek ümidin ayakta tuttuğu Şükriye!

''Mutluluğun bir ameleliği olduğunu kavrayamayan Hurrem ile Murat!

''Kalbi sevgi ile dolu, ama bütün sevgilerin ve sorumlulukların kaçağı, iyi, dürüst ve yenik Hüseyin Bey!''

YALNIZLAR, yazarın bu cümlelerle özetlediği bu insanların ve aralarındaki ilişkilerin romanıdır. 




OKUMANIZI ŞİDDETLE TAVSİYE EDERİM :)



ESERİN KÜNYESİ


YAZARI:    TARIK BUĞRA 

SAYFA SAYISI:     238 

YAYINLANDIĞI YIL:    1981 

KİTABIN TÜRÜ:    ROMAN



TARIK BUĞRA KİMDİR?


  2 Eylül 1918 tarihinde Akşehir'de doğdu. İlk ve ortaokulu Akşehir'de okudu. İstanbul Lisesi'nin yatılı kısmında okurken, bu lisenin yatılı kısmının kapatılması üzerinde, kaydını Konya Lisesi'ne aldırdı ve liseyi burada bitirdi (1936). Lise yıllarında Tarık Nazım müstear ismiyle hikaye ve şiirler yazmaya başladı. İstanbul Üniversite tıp ve hukuk fakültelerinde bir süre okudu. Sonra kaydolduğu Edebiyat Fakültesi Türk Dili Edebiyatı Bölümü'nün son sınıfında ayrıldı. Askerlik hizmetinden sonra, Şişli Terakki Lisesi'nde muallim muavini olarak işe başladı.

Cumhuriyet gazetesinin açtığı yarışmada Oğlum(uz) adlı öyküsüyle büyük ödüle layık görüldü (1948). Bu ödül neticesinde aldığı yoğun iş teklifleriyle, basın hayatına atılma konusunda cesareti arttı. Akşehir'e dönerek Nasrettin Hoca gazetesini çıkardı. Milliyet, Vatan, Yeni İstanbul gazetesi (1952-1956), Yol Dergisi (1968) ve Tercüman gazetesinde (1970-1976) sanat sayfaları düzenledi, fıkralar yazdı, yazı işleri müdürlüğü yaptı. Son dönemlerinde Türk Edebiyatı ve Hisar dergileri ile Türkiye gazetesinde yazdı. 26 Şubat 1944 tarihinde İstanbul'da öldü.


KİTAP TASARIMI

ROMAN  KİTABIN ÖN YÜZÜNDE YAZARIN İSMİ VE İSMİNİN ALTINDA BEYAZ FONTLA YALNIZ-LAR YAZIYOR. VE MOR BİR RENK HAKİM SAYFAYA.FARKLI BİR TASARIM DEĞİL AMA SADE VE HOŞ..


KİTAP YORUMLARI

Yorumdan önce sizinle romanın son yarım sayfasını paylaşmak istiyorum.

-

Sustu. İçini çekti. Sonra; 
- Bütün duyguları yeniden keşfetmemiz, yeni bir dünyanın.. ve hayatın ameleliğini yapmak zorundayız. Adem ile Havva gibi.
Kendisini -hiç istemediği halde- tutamadı, gene içini çekti: 
-Renksiz sınırsız bir boşluk! Bir boşluk içindeyim dedin. Renksiz, sınırsız.. ve.. elbette korkunç bir boşluk. İkimiz için de. Ve bir hiç için. Bizi saran ve içimizi kaplayan bu boşlukta el ele.. dürüst ve cesur.. yeniden olmak için!
Gene sustu. Ama az sürdü bu sefer. Silkindi. Sesi de değişmiş, gücünü ve inancını bulmuştu;
- Ben, dedi, bu kaderden yılmıyorum. Sen de, gözün kesiyorsa, yapabileceksen bu ameleliği, gel.
Hızla döndü. Kapıyı açtı. Odaya dolan rüzgarla perdeler, örtüler, dergiler savruldu. Lambaların ışıkları can çekişti, bir bir söndüler. Doktor bir an durdu. Başını çevirdi; 
- Kim bilir, dedi, saadet belki hala mümkündür.
Ve çıktı. El feneri karanlığı taradı. Bir bulut yarıldı. Dışarıya ay ışığı düştü. Sonra ay yeniden kayboldu. Uzaktan köpek havlamaları geldi. Baklakırı at kişnedi.

-

Yeni öneri yazılarında görüşmek üzere :)


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AÖF İLAHİYAT DERSLERİNE NASIL ÇALIŞILIR? (5 MADDE)

AÖF SOSYAL HİZMET DERSLERİNE NASIL ÇALIŞILIR? (5 MADDE)

Öneri Yabancı Şarkı Listesi (10)